Gazze’de Çocuk Felci’ne Karşı Aşılama Mücadelesi, TIME, UNICEF ve Dr. Yunus Avadallah

Çocuk Felci hastalığı (Poliomyelit) aşılamayla korunulabilen bir hastalık olmasına rağmen, sayısı geçmiş on yıllara göre çok azalmış olsa da dünyada özellikle yoksul ülkelerde hâlâ bir tehdit. Dünya üzerinde Pakistan’da ve Afganistan’da vakalar süreklilik arz etmekte, 30’dan fazla ülkede ise ara ara vakalar bildirilmekte. 

1980 yılında dünya tarihinde ilk kez bir hastalığın (Çiçek Hastalığı), Dünya Sağlık Örgütü bünyesindeki ülkelerin ortaklaşa olağanüstü gayretiyle aşılama sayesinde dünya üzerinden silinmesi (eradikasyonu) diğer benzer bulaşıcı hastalıkların da aşılama yoluyla aynı kaderi paylaşabileceğini göstermişti. Bu kaderi paylaşabilecek bulaşıcı hastalıkların başında Çocuk Felci hastalığı gelmekteydi. Ancak ne yazık ki o günden bugüne ne Çocuk Felci hastalığı ne de başka bir hastalık dünya üzerinden silinebildi.

Çiçek Hastalığı, yaklaşık on beş-yirmi yıllık yaygın aşılama çabasıyla yok edilmişti. Dolayısıyla aşılama mücadelesinin 1960-1970’lere denk düştüğünün altını çizelim. O günlerden bugüne, dünyanın yaşadığı teknolojik ve lojistik gelişimi tahayyül etmek bile güç. Ama buna rağmen herhangi bir hastalığı dünya üzerinden silebilmiş değiliz, ne yazık ki çok yakın dönemde de silebilecek gibi de görünmüyoruz.

Bunun nedenini/nedenlerini iyi düşünmeliyiz. Elde muazzam olanaklar olmasına rağmen bu olanakların kullanılamadığı anlamına geliyor bütün bunlar. Dünya üzerinde kaynaklar eşitsiz dağılıyor: Aşı da ilaç da teknoloji de… Bu eşitsizlik o günlerden bu yana her geçen gün sürekli artmakta. En ihtiyaç sahibi olanlar yeterince kaynaklara ulaşamazken belli bir azınlık kaynak içinde yüzüyor. Kapitalizmin çarkları tek kutuplu dünyada sağlık alanında da tüm insanlık dışılığıyla dönmeyi sürdürdüğü için dünya, mevcut potansiyelini geçmişe göre kullanmaktan daha aciz.

Tüm bu yaşananların ortasında ne Gazze’yi dünyanın içinde bulunduğu durumdan ayrı düşünebilmek mümkün ne de dünyayı Gazze’den. 2024 Temmuz ayında, İsrail işgal rejiminin Ekim 2023’ten itibaren izlediği soykırım sürecinde Gazze’nin sağlık ve tüm yaşamsal altyapısını sistematik olarak tahrip etmesinin bir sonucu olarak tam 25 yıl aradan sonra Gazze’de Çocuk Felci vakası görüldü. Çocuk Felci aşısı genellikle toplam dört doz şeklinde yapılması gerektiği için, yani yapılması gereken aşı sayısı görece çok olduğu için iyi bir aşılama ağının kurulmuş olması, daha da önemlisi yeterince aşınızın olması gerekiyor.

Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF, Gazze’ye aşı tedariğinde yardımcı oluyor. Ancak İsrail işgal rejiminin Gazze’ye girişini sınırlandırdığı ve 2 Mart’tan bu yana tamamen engellediği tıbbi ve insani yardımların içinde aşılar da bulunuyor. Tüm bunların yanı sıra 7 Ekim 2023 sonrasında bombalarla harabeye dönüştürülen Gazze’de aşı yapmak, halka sağlık hizmeti götürmek olağanüstü zorluklar taşıyor.

Yirmi beş yıl sonra Temmuz 2024’te ilk vakanın görülmesinin ardından Filistinli bir doktor inisiyatif alıyor ve yokluk içinde mucizevi işler başarıyor. 600.000 Filistinli çocuğu her birini iki kez olmak üzere aşıladıkları bir kampanyanın yürütücülüğünü üstleniyor. Kapı kapı dolaşarak aileleri çocuklarına aşı yaptırmaya ikna ediyor. Salgının büyümesini önlüyor. Bu kahraman Gazze’de doğmuş, büyümüş Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Yunus Avadallah. Uzun yıllar UNICEF bünyesinde çalıştıktan sonra emekli olmuş. Ömrünün kırk yılını Gazze’deki sağlık çalışmalarına adamış, özellikle aşılama alanında faaliyet yürütüyor.

TIME dergisi Dr. Avadallah’ı Dünya’da 2025 yılının 100 sağlıkçısından biri olarak kapağına taşımış. Derginin notunda şunlar paylaşılmış, “UNICEF, Gazze’nin güneyindeki Refah’tan tahliye edilmek zorunda kaldığında Avadallah, Gazze’nin merkezinde aşıların güvenli bir şekilde saklanabileceği bir et dondurucusu bulunan bir bina buldu.” Ardından, Dr. Avadallah’ın aşılama kampanyasına nasıl liderlik ettiği anlatılıyor.

Çoğu zaman vurguluyoruz, Filistin mücadelesi tarihi her zaman isimli veya isimsiz çok kahraman çıkarmıştır. Kan, ölüm, gözyaşının yanında kahramanlıkların, direnişlerin, mücadelelerin de tarihidir. Dr. Yunus Avadallah da ismini bunların arasına yazdırmıştır. Kendisine minnet borçluyuz.

Bununla birlikte, İsrail işgal rejimi bir Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu olan UNICEF’i Gazze’den nasıl çıkarabilir? Böylesi bir uygulama karşısında BM ve UNICEF nasıl bu kadar etkisiz kalabilmektedir? Sadece bir ulusun değil tüm dünya sağlığını etkileyecek kadar hayati bir aşılama görevi nasıl olup da BM tarafından kişilerin inisiyatifine bırakılmıştır? Bu ve benzeri pek çok soru cevaplanmayı beklemektedir.

TIME dergisi ve UNICEF’in, Dr. Yunus Avadallah’ın kahramanlığını dünyaya duyurması olumlu bir adım olmakla beraber yeterli değil. İşgalci İsrail’in bu ve benzeri olaylardaki sorumluluğunu da ifşa etmesi gerekmektedir.  

Gazze’ye ve Filistin’e yalnızca yardım etmek, iyilik dilemek vb. yeterli değil, yardıma neden muhtaç hâle geldiğinin de vurgulanması gerekiyor. Biz İstanbul Tabip Odası Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu olarak her ikisini de yapmaya çalışıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Benzer tutum almış ve alacak daha nice doktorun, sağlık emekçisinin olduğunu bilerek Dr. Yunus Avadallah’ı dayanışma duygularımızla selamlıyoruz.

İstanbul Tabip Odası Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu Üyeleri

Dr. Serap Erdoğan Taycan

Dr. Ertuğrul Oruç

 

 

Paylaş: