Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu İlk Buluşmasını Gerçekleştirdi

Çalışma grubu ilk buluşmasını 21 Şubat Cuma akşamı, İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu Sevinç Özgüner Salonu’nda gerçekleştirdi.

Basın toplantısı ve forum şeklinde gerçekleştirilen buluşmada İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu açılış konuşmasını yaptı. Dr. Küçükosmanoğlu, soykırıma varan İsrail saldırılarında Filistin halkının desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek “Dünyada Filistin’deki meseleyi, halkın mücadelesini desteklemeyi kriminalize eden güçlü bir lobi var. Buna karşın biz tarihten gelen sorumluluğumuzla Filistin halkıyla dayanışma gösteriyor ve Filistin halkının özgürlüğünü, bağımsızlığını savunuyoruz” dedi.

Daha sonra çalışma grubunun amaçlarını anlatan basın açıklamasını İTO Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç okudu.

Ardından söz alan Dr. Ali Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İTO’nun geçmişte Filistin halkıyla dayanışma için gerçekleştirilen eylemlere ve bölge gezilerine değinerek kurulan çalışma grubuyla dayanışmanın sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Dr. Ertuğrul Oruç, Filistin’de güncel sağlık durumunu ortaya koyan sunumuyla devam edildi.

Çalışma grubuna uluslararası alandan mesaj da vardı. Avusturya Filistinli Doktorlar ve Eczacılar Birliği Başkanı Dr. Şadi Abu Daher, örgütü adına, TTB ve İTO’nun Filistin davasını destekleyen daimî tutumundan ötürü selamlarını iletti. Mesajını, “Birlikte kazanacağız ve birlikte bu dünyayı değiştireceğiz! diye bitirdi.

Ardından katılımcıların görüş ve önerilerini dile getirdiği forum bölümüne geçildi. Forumda söz alan hekimler ve katılımcı emek-meslek örgütü temsilcileri çalışma grubuna dair görüş ve önerilerini dile getirdi.

Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu’na, katkı sunmak isteyen Filistin dostu tüm hekimleri bekliyoruz.

İstanbul Tabip Odası

Basın Açıklaması Metni

Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu yola çıkıyor!

İstanbul Tabip Odası, geçmişten günümüze, hekimlerin özlük haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesini Türk Tabipleri Birliği (TTB) yasasının da kendisine görev biçtiği üzere halkın sağlık hakkı mücadelesiyle aynı potada eritmeyi başarabilen bir meslek örgütü olmuştur. Ne salt “hekimci” bir uca savrulmuş ne de hekimlere bigâne kalmıştır.

Bu anlamda sağlığı ve sağlık hakkını dar anlamda yalnızca sağlık hizmetleri ile sınırlı görmemiştir. Sağlığa etkide bulunan belirleyicilerden pek çoğu aslında “sağlık alanı” dışındadır. Ekonomik, sosyal ve siyasi koşullar doğrudan sağlık üzerine etki eder. Ne yazık ki yaşadığımız coğrafya bize bunu yaşayarak öğretmiştir. Ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal çalkantıların eksik olmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu nedenle İstanbul Tabip Odası’nı yalnızca “hekimlik alanı” ile ilgili meselelerle boğuşurken görmüyorsunuz, toplumdaki her türlü ezme-ezilme ilişkilerinden kaynaklı mağduriyetlerle mücadelelerde de görüyorsunuz. Çünkü bizce, ezilenlerin boynuna takılmış zincirler aynı zamanda biz hekimlerin boynuna da takılmıştır.

Ortadoğu coğrafyasında yaşıyoruz. Dünya üzerinde pek az coğrafya savaşlarla beraber bu kadar sık anılır. Sahip olduğu önemli jeopolitik konum ve zengin doğal kaynaklar ne yazık ki bugüne kadar Ortadoğu’da yaşayan halkların aleyhine işlemiştir. O nedenledir ki dünya üzerinde halklar arasında barış özleminin de oldukça yüksek olduğu pek az coğrafyadan biridir. İstanbul Tabip Odası, bu barış özleminin bir taşıyıcısı olarak, TTB ile benzer şekilde, savaşı bir halk sağlığı sorunu olarak görür. Barışın filizlenmesi için çaba gösterir.

Tam bu noktada bir ayrım yapmayı gerekli görüyoruz. Savaşa karşı, barıştan yana olmak; ezen ile ezileni, haklı ile haksızı, güçlü ile güçsüzü aynı kefeye koymak anlamına gelmez. İstanbul Tabip Odası ezilenin, haklının, güçsüzün yanında saf tutar, bu anlamda tarafsız değildir. Barış, ancak ezme-ezilme ilişkileri nihayete erince gerçek anlamda kalıcı hale gelecektir.

Ortadoğu coğrafyasında ezilmiş, hakkı yenmiş pek çok halk vardır. Filistin halkı bu halklardan biridir. Filistin halkının emperyalizme ve Siyonizme karşı verdiği mücadele dünyada simge haline gelmiştir. Filistin halkı, işgalci İsrail tarafından yüzyılı aşkındır sömürgecilik, ırk ayrımcılığı, yerinden edilme ve işgal politikalarına maruz kalmaktadır.

İstanbul Tabip Odası, geçmişten günümüze Filistin halkının tarihsel haklı ve meşru mücadelesini desteklemeyi, maruz kaldığı baskılara ve zulme karşı durmayı her zaman görev bilmiştir. Ekim 2023’ten sonra oluşan tabloda işgalci İsrail, Filistin halkının teslim olması, haklarından vazgeçmesi ve yurdundan göç etmesi için onun tüm yaşam koşullarını yok etme saikiyle hareket etmiş ve soykırım uygulamıştır. Bu soykırımın erken safhalarından itibaren İsrail işgal ordusu Filistin’de hastaneleri ve sağlık merkezlerini kuşatmış, bombalamış, yakmış ve yıkmıştır. Sağlık çalışanlarını doğrudan hedef alarak infaz etmiş, tutuklamış veya işkence altında öldürmüştür. Bombardımanın ve askeri saldırganlığın yoğun bir şekilde devam ettiği, ağır kuşatmanın sürdürüldüğü koşullarda, doğrudan ve sistematik olarak hedef alınmalarına rağmen Filistinli doktorlar ve sağlık emekçileri var güçleriyle yaraları iyileştirme mücadelesi vererek insanlığın yüz akı olmuşlardır.

Tarihsel ve insani yaşam hakları için meşru mücadele veren Filistin halkının yaşadığı her yerde dayanışmayı örmek, Filistin meselesini yalnızca savaşta değil barışta da gündemde tutulmasını sağlamak, Filistinli doktorlar ve sağlık emekçilerine destek olmak, mümkün olduğu ölçüde ulusal ve uluslararası sağlık örgütleriyle beraber dayanışmayı örgütlemek üzere İstanbul Tabip Odası bünyesinde “Filistin’le Dayanışma Çalışma Grubu”nu kuruyoruz.

Unutmayalım ki Ortadoğu’da sömürgeci güçlerin hamisi rolünü üstlenmiş işgalci ve soykırımcı İsrail’in karşısında Filistin halkının meşru mücadelesini desteklemek, özgürlüğünü savunmak ve bununla beraber bölgede barışı inşa etmek insani bir görev olmasının yanında, tıbbın ve hekimlik değerlerinin de bir gereğidir. Filistin halkının özgürleşmesi, bölgedeki her türden ezilenlerin; işçilerin, emekçilerin, kadınların da özgürleşmesi yolunda büyük bir adım olacaktır. Bugün kurduğumuz çalışma grubumuzun buna hizmet etmesi için var gücümüzle çalışacağız.

Yaşasın halkların kardeşliği!

Nehirden denize özgür Filistin!

 

Paylaş: